• İletişim
  • Yazarlar
    • Veysi Sarısözen
  • Gizlilik Politikası
27 Mart 2023 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL
Yeni Yaşam Gazetesi | Yeni Yaşam
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Politika
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
      • Panorama 2022
  • Kadın
  • Dünya
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Seçim 2023
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Politika
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
      • Panorama 2022
  • Kadın
  • Dünya
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Seçim 2023
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi | Yeni Yaşam
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Arif Mostarlı

Çocuğu ve içindekini öldürmek… *

18 Temmuz 2021
Kategori: Arif Mostarlı, Yazarlar

Masraf olmasın diye ikişer üçer isimsiz mezarlara gömüyorlardı onları. Ama asıl dertleri o değildi. Hiçbir zaman insan olarak görmedikleri bu küçük çocukların bir mezar taşını hak ettiğini düşünmüyorlardı

Tam olarak söylersek, ülkenin ilk başbakanı John A. McDonald, Kanada Yatılı Kızılderili Okulları’nın amacını şöyle özetliyordu: Çocuğun içindeki yerliyi öldürmek!

1840-1996 arasındaki yaklaşık 150 yıl boyunca 50 bine yakın çocuğu katleden ve bütün Kızılderili kültürünü soykırıma uğratan kilise okullarının korkunç hikâyesi, sömürgeciliğin en kirli yüzüdür. Bu gerçeği araştırmak için kurulan ve Hakikatle Yüzleşme ve Barış Komisyonu’nun başkanı olarak 6 ciltlik raporunu açıklayan yargıç Murray Sinclair, Haziran 2015’te “Trajediyi anlatacak kelime yok. Yaşananlar için sadece özür dilemek yetmez. Eğitilecek diye anne-babalarının kollarından zorla alınan çocuklar, oyun bahçeleri yerine isimsiz mezarlara konuldular” diyordu.

Asimilasyon okulları

Hükümet tarafından finanse edilen ve Katolik ve Anglikan Kiliseleri tarafından yönetilen bu okullarda, 150 yıl boyunca yaşları 4 ile 18 arasında değişen 150 binin üzerinde yerli çocuk sistematik asimilasyona tabi tutuldu. Binlercesi öldü veya kayıplara karıştı. Annelerinin kucağından bebekken zorla alınan yerli çocuklar yıllarca ailelerini göremeden, kendi güçlerinin çok üzerinde efor gerektiren fiziksel işlere zorlanmış, aç bırakılmış, rahip ve rahibeler tarafından cinsel ve psikolojik istismara uğramıştı.

Zorla Hıristiyanlaştırılan ve ‘uygarlaştırılan’ yerli çocukların isimleri değiştirildi. Anadillerini konuşmaları yasaktı ve unutturuldu. Kısırlaştırıldılar, cinsel taciz sonucu hamile kalan kız öğrencilerin bebekleri öldürüldü. Mikroplar verilerek üzerlerinde deneyler yapıldı. Yerli gururunu kırmak için türlü işkencelere maruz kaldılar: Kırbaç, at kemeri, vidalı metal kemer ve bilardo istekasıyla dövülmek, aç ve susuz bırakılmak, elektrik şoku verilmesi, kış soğuğunda dışarda uyumak… Rapora göre, okullarda çeşitli nedenlerle ölen çocukların cenazeleri, masraf olmasın diye asla ailelerine geri gönderilmedi, mezarlara ikişer üçer, isim bile yazılmadan gömüldü.

Ağır travma

Birbiri ardına gelen Kanada hükümetleri, bunu bir ‘eğitim mucizesi’ olarak sunmayı başardılar. Gerçekte olan ise Kanada Yerlileri Büyük Şefi Perry Bellgarde’in dediği gibi tam bir soykırımdı! Koca bir halkın geleceği iğdiş edilmişti. Etkileri bugün hala çok derin bir şekilde hissedilen bu travmanın yol açtığı psikolojik ve fiziksel hastalıklar, uyuşturucu ve alkol bağımlılığı gibi problemler bugün Kanada yerli toplumunun büyük sorunları olarak varlığını sürdürmeye devam ediyor. Bu işkence yuvalarından sağ çıkmayı başarmış 80 bin yerli halen Kanada’da yaşıyor ve bu büyük trajedinin sonuçlarıyla boğuşuyor.

Yürekli bir insan: Annett

Bu arada, birçok yürekli insan, bütün baskılara rağmen vazgeçmemiş ve gerçeğin ortaya çıkması için emek vermişti. Papaz Kevin Daniel Annett de bunlardan biriydi. 1956 doğumlu olan Annett, antropoloji ve ilahiyat eğitimi gördükten sonra Kanada Birleşik Kilisesi tarafından papaz olarak atandı. Ancak, görgü tanıklarına dayanarak 1995’te soykırım üzerine bir basın açıklaması yapınca önce açığa alındı, sonra da papazlıktan atıldı. Kitaplar, belgeseller ardı ardına gelince baskılar da arttı. Hakkında ‘deli’ raporu düzenlenerek önce hastaneye kapatılmak istendi, sonra da kilise avukatlarının baskısıyla eşinden ve çocuklarından koparıldı. Ama hiç pes etmedi.

Asimilasyon: Kimin sorunu?

2000 yılına gelindiğinde devlete 10 bin dava açılmıştı. Komisyon ise 2007’de kuruldu. 7 bine yakın tanıkla konuşan Komisyon, sadece katledilen 5 bin 995 çocuğun kimliğine ulaşmayı başardı ama bu, buzdağının görünen kısmıydı. Ölümlerin de ötesinde 150 binden fazla çocuğun geleceği sakatlanmış, belleği yok edilmişti. Raporda, 50 bine yakın çocuğun ortadan kaybolduğu belirtilirken, bunun bir yerli değil, Kanada sorunu olduğunun altı çizildi ve “Genç Kanadalıların gerçeği anlaması için” asimilasyon sürecinin okul müfredatının parçası haline getirilmesi de istendi.

Şimdi, raporda sözü edilen toplu mezarlar bir bir açığa çıkıyor. Son bir ay içinde üç bine yakın mezar bulundu, yenileri de sırada bekliyor. İşin doğrusu her Kilise-Okul arazisinin aslında binlerce çocuk cenazesiyle dolu olduğunu herkes biliyor. Yıllar yılı sömürgeciliğin nimetlerinden yararlanan Kanadalılar, “Ah ne korkunç şeyler yapmışız” diye tepki gösterse de, artık çok geç. Mahvedilen binlerce hayat, asla geri gelmeyecek.

“Yüzleşme yerlilerin değil, Kanada’nın sorunudur. Buna bütün Kanada’nın dâhil olması gerekir” diyordu Yargıç Sinclair. Annett’in anladığı da tam olarak buydu işte. Onun anladığı, Kanadalıların ise yarım ağızla kabul ettiği gerçek…

Bize gelince… Bizim zaten iki cihanda da yatacak yerimiz yok!

**********

* Bu yazı, 2019’da yayınlanmış olan konuyla ilgili yazının kısmen güncellenmiş halidir.

Etiketler: Arif Mostarlı
PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Belediyelere neden kayyum atandı?

Sonraki Haber

Afganistan ve Erdoğan (II): Jeo-strateji, madenler ve ‘narkotik’ kaynaklar

Sonraki Haber
10 Kasım ya da siyasal İslamın Oedipus kompleksi

Afganistan ve Erdoğan (II): Jeo-strateji, madenler ve ‘narkotik’ kaynaklar

SON HABERLER

Engelsiz Bileşenler Federasyonu’ndan seçim açıklaması: Engelli temsili hala sembolik

Engelsiz Bileşenler Federasyonu’ndan seçim açıklaması: Engelli temsili hala sembolik

Yazar: Yeni Yaşam
27 Mart 2023

Avukat Karakaş’ı ezmeye çalışan polis korunuyor: Deliller karartıldı

Avukat Karakaş’ı ezmeye çalışan polis korunuyor: Deliller karartıldı

Yazar: Yeni Yaşam
27 Mart 2023

Mereş’te 4.5 büyüklüğünde deprem

Mereş’te 4.5 büyüklüğünde deprem

Yazar: Yeni Yaşam
27 Mart 2023

32 örgütten BM’ye Efrîn mektubu

32 örgütten BM’ye Efrîn mektubu

Yazar: Yeni Yaşam
27 Mart 2023

Pirsûs’ta 25 kişinin gözaltına alınmasına tepki

Pirsûs’ta 25 kişinin gözaltına alınmasına tepki

Yazar: Yeni Yaşam
27 Mart 2023

Almanya’da tarihi grev: Ulaşımda hayat durdu

Almanya’da tarihi grev: Ulaşımda hayat durdu

Yazar: Yeni Yaşam
27 Mart 2023

Belediye taşınmazlarının satışına tepki

Belediye taşınmazlarının satışına tepki

Yazar: Yeni Yaşam
27 Mart 2023

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Anasayfa
  • Günün Manşeti
  • İletişim
  • Karikatür
  • Seçim 2023
  • Tümü
  • Yazarlar

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.