• İletişim
  • Yazarlar
    • Veysi Sarısözen
  • Gizlilik Politikası
30 Ocak 2023 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL
Yeni Yaşam Gazetesi | Yeni Yaşam
KADIN EKİ
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Politika
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
  • Kadın
  • Dünya
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Tümü
  • Panorama 2022
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Politika
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
  • Kadın
  • Dünya
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Tümü
  • Panorama 2022
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi | Yeni Yaşam
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Cumhuriyetin ulus kavramının sınırları etnik, dini kimlikler ve Alevilik 

10 Aralık 2020
Kategori: Yazarlar

Alevilik öğretisi orjin itibariyle özgür iradeyi esas alan; birey, toplum ve doğa ile yâr olmayı ilke edinen, devletçi anlayışa rağmen rıza toplumu (Ahlaki politik toplumu) esas alan, iktidarcı anlayışları reddeden bir öğretidir. Bundan dolayı evrenin işleyiş kanunları ile ikrarlıdır. Evrenle Holistik ve simbiyotik ilişki içindedir.

Aleviler, hakikat ve özgürlük yürüyüşünü aşk ile sürekli yenilenerek bugünlere geldiler. Bundan dolayı her dönemim devletçi anlayışların fizikî ve kültürel soykırımlarına uğradılar. Bilginin güç, bilimin iktidar ile özdeş kılındığı kapitalist modernist sisteme rağmen varlığını devam ettirdiler.

Ulus devlet anlayışının tekçi zihniyet yapılanması; hakimiyet kuramadığı, sınırlayamadığı olay, olgu, disiplin ve düşünce sistemlerini görmezlikten gelir, yokmuş gibi algı yaratır, bazen de içeriğini boşaltır, özüne ihanet ettirir, protez bir akılla yaşamasının ortamını hazırlar.

Kapitalist modernist anlayış, oryantalist bir bakış açısıyla, pozitivist akılla, olguculukla, bilimcilikle ötekilerin hakikat algısını denetim altına almak için planlar yapar, kültürel ve fiziki soykırımlara uğratmaya imtina etmez.

Nahak zihniyetin en büyük kurbanlarından olan Rêya Hakk Alevilerinin tarihi, aynı zamanda katliamlar tarihidir. Daha bu dünyadayken cennetin kapıları Rêya Hakk Alevî süreklerine kapatılmıştır!

Cumhuriyet modernitesi “Türklük sözleşmesi” çerçevesinde bir Alevi paradigması oluşturdu.Toplumsal anlamda bireyci, elitist, modernist; ekonomik alanda kâr hırscı, gaspcı; politik alanda ulus devletçi bir paradigmaya sahip olan bu sözleşme, bir Alevi paradigması oluşturdu. Aleviler kendilerine yönelik plânlanan bu sözleşmeyi bilince çıkarmazlarsa gelecekleri ile ilgili ciddi sorunlarla karşılaşırlar. Bütün bu olup bitenleri, yaşananları anlayabilmeleri için cumhurriyet döneminin “ötekilerine” yönelik sözleşmeyi, siyaseti sorgulamaları kendi gelecekleri açısından belirleyicidir.

Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş dönemi ilk başlarda ötekilerin reddi temelinde olmadı. Başlangıçta cumhuriyetin kurucu kadroları farklılıkları inkar etmeden “ulusal kurtuluş mücadelesi” söylemi ile ortak ruh hali ve kader birliği algısını oluşturdu. Bunun için Mustafa Kemal, Hacı Bektaş Dergahı’na giderek post nişin Cemalettin Efendi ile görüşmüş, kendisinden hatırı sayılır maddi manevî destek almıştır. Aynı zamanda Diyap Ağa ile geliştirdiği samimi ilişki bilinmektedir.

Osmanlı’dan Cumhuriyet’e intikal eden kurucu kadro zor şartlarda farklı etnik ve inançsal kimlikleri karşısına almamış; her topluluğun kendi dili, inancı, kültürü ile yaşamasına imkan tanıyacak pragmatik siyaseti oluşturmuş hatta 1921 Anayasası’nda bu durum yer edinmiştir.

Cumhuriyet’in kuruluş aşamasındaki farklılıklarla birlikte eşit şartlarda yaşam anlayışı çok uzun sürmedi. 1924 Anayasası ile beraber tekçi ulus devlet anlayışı “muteber vatandaş” tanımlamasını “Türk İslam” anlayışı ile hukuki zemine oturttu. 4 Mart 1924’de Din İşleri Başkanlığı kuruldu.Tekke ve zaviyeler yasası ile Alevilere ait binlerce yıllık kutsal mekanlar ellerinden alınarak, tekçi anlayış inanç alanında da zihniyetini görünür kıldı. Artık “Türkiye laiktir laik kalacak” esprisi Alevilere yönelik bir algı oluşturma anlayışından öteye gidemiyordu.

Osmanlı’daki “Osmanlı Tipi Sunni Anlayış”, Cumhuriyetle beraber “Türk Tipi Sünnî Anlayış”a evrildi. Cumhuruyet modernitesi etnik ve dini kimliklerin taleplerini “dış mihrak, mürteci ve bölücülük” olarak kabul etti bu anlayış bugüne kadar devam eden temel siyasetini oluşturdu. İslami yaşamla ilgili talepler “mürteci”, İslâmiyet dışındaki dinsel kimliklerin talepleri “dış mihrak”, farklı etnik kimliklerin demokratik talepleri “bölücülük” olarak kabul etti. Bu siyasal proje “çağdaş” bir toplum yaratacağına bugüne kadar devam eden toplumsal çatışmalara zemin oluşturdu. Cumhuriyet modernitesinde ulus kavramı yaratılırken, ötekilere yönelik tanımlamalar belirlenmiştir.

Alevilerin çağdaş, laik, modern  toplum yaratma projelerinin kendilerine nelere mal olduğunu görmeleri gerekir. Rêya Hakk Alevî sürekleri “Türk İslam Aleviliği” anlayışı ile hesaplaşmalı, en fazla da Türkmen Alevilerinin buna ihtiyacı olduğu bilinmelidir.

Etiketler: Zeynel Kete
PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

AKP’li vekillerden ‘Devletin malı denizdir’ ilkesine tam riayet

Sonraki Haber

Êzidîliğin özerk yapısına yeniden bakmak

İlgiliYazılar

Yeni yıla kalan hesaplar

Dönüm noktası

Yazar: Yeni Yaşam
30 Ocak 2023

Türkiye seçimlere giderken aynı zamanda büyük bir tarihsel dönüm noktasına doğru ilerliyor. Bu gidişe ve ortama bir de dünyadan bakmak...

Bedrettin Dalan

Borç ödeme*

Yazar: Yeni Yaşam
30 Ocak 2023

Aç bir adam lokantanın önünden geçerken bir afiş görür: "Lokantamızda kim ne yerse yesin, parasını torunu ödeyecek." Adam lokantaya dalar,...

Tecrit ve izolasyona karşı Adalet Nöbeti

Koruculuk: Kirli işler organizasyonu

Yazar: Yeni Yaşam
30 Ocak 2023

“Kurmê darê ne ji darê be dar kurmî nabe” sözü Kürtlerde ihaneti anlatan en güzel atasözlerinden biridir. Türkçe çevirisiyle, “Ağacın...

Musa Anter’in susturulamayan ıslığı

Musa Anter’in susturulamayan ıslığı

Yazar: Yeni Yaşam
30 Ocak 2023

Ayrımcılık ve asimilasyon her dönemde periyodik şekli ile devam ettirildi. Bu durum halen daha devam ettirilerek bir halkın kültürünü, dilini...

Uzun Bıçaklar Gecesi – Sinan Ateş cinayeti

Sarayın ön-yargısı HDP’yi kapatabilir mi?

Yazar: Yeni Yaşam
30 Ocak 2023

AKP iktidarını Saray Rejimi’ne dönüştüren temel şey; hırsızlık-hukuksuzluk-yolsuzluk yöntemlerinde köklü bir “devrim” yapmış olması. Önceki hükümetler devletten çalıyordu, AKP devleti...

HDP’nin aday çıkarma hamlesi belirsizliği kırdı, netleştirdi

HDP: Hazinemiz halkımızdır

Yazar: Yeni Yaşam
29 Ocak 2023

HDP, AYM tarafından hazine yardımının bloke edilmesine karşı “Hazinemiz Halkımızdır” kampanyası başlattı. İsabetli bir kampanyadır. HDP’ye yapılan saldırılarda hukukun HDP’yi...

Sonraki Haber

Êzidîliğin özerk yapısına yeniden bakmak

SON HABERLER

Tarımı ve doğayı yok oluşa bağlayanlar…

Tarımı ve doğayı yok oluşa bağlayanlar…

Yazar: Yeni Yaşam
30 Ocak 2023

Yeni yıla kalan hesaplar

Dönüm noktası

Yazar: Yeni Yaşam
30 Ocak 2023

Her adıma bir yanıtımız var

Her adıma bir yanıtımız var

Yazar: Yeni Yaşam
30 Ocak 2023

Bedrettin Dalan

Borç ödeme*

Yazar: Yeni Yaşam
30 Ocak 2023

Tecrit ve izolasyona karşı Adalet Nöbeti

Koruculuk: Kirli işler organizasyonu

Yazar: Yeni Yaşam
30 Ocak 2023

Uzun Bıçaklar Gecesi – Sinan Ateş cinayeti

Sarayın ön-yargısı HDP’yi kapatabilir mi?

Yazar: Yeni Yaşam
30 Ocak 2023

Musa Anter’in susturulamayan ıslığı

Musa Anter’in susturulamayan ıslığı

Yazar: Yeni Yaşam
30 Ocak 2023

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Politika
  • Dünya
  • Emek-Ekonomi
  • Kadın
  • Editörün Seçtikleri
  • Ekoloji
  • Yaşam
  • Yazarlar
  • Forum
  • Karikatür
  • Birinci sayfa
  • Kadın Eki

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.